Cinsel İsteksizlik

Bireyin cinsel yaşamındaki olumsuzluklar haz ve doyum duygusunu yitirmekten öte, sıkıntı kaynağıdır. Birlikteliklerde şevkat, sevgi, cinsellik, paylaşım ve korunma gibi duygusal doyumlar daha fazla kırılgan ve risk altındadır.

Çiftlerden herhangi birinin duygusal doyum alanlarının dışında kalma isteği süreklilik oluşturduğunda red yanıtı alan kişi için ilişkinin geneline yansıyan bir güven sorunu oluşur.

Tüm cinsellikle ilgili sorunlarda olduğu gibi cinsel isteksizlik için de primer (birincil) veya sekonder (ikincil) diye bir ayrımla bakmak gerekir.

Cinsel yaşamda karşılıklı istek çok önemlidir. İsteksizliğin cinselliği tamamen etkilediği çok nadir görülse de, sıklıkla istekte azalma ve yok sayma eğilimi görülür. Bu durum eşe veya sevişmenin şekline tepki olabilir.

Mastürbasyondan memnunluk duyulurken cinsel birleşmeden haz etmeme hali bir örnektir.

İsteksizlik hali her türlü cinsel çağrıdan kaçınmayı getirir. Çoğunlukla kadınlarda görülür, iğrenme-tiksinme hissi eşlik eder. Erkeklerde ise başarısızlık korkusu, performans kaygısı ile cinsel yaşamdan kaçınma görülür.

Başvurularda sayısal çoğunluk kadınlardadır ve evlilikteki sorunlar, sıkıntılar cinsel alana yansımıştır.

Cinsel isteksizlikte, toplumsal öğrenimler, yargılar, kadın ve erkeğe yüklenen haller, eş seçimi, ilişkideki iletişim, çiftin sorun çözme isteği ve başarısı oldukça etkilidir. Depresyon ve fiziksel hastalıklar da bu durum için önemlidir.

Kimi kadınlarda cinselliğe karşı genel bir ilgi kaybı görülür ama eşin yaklaşımına yanıt verirler, orgazma ulaşırlar.

Cinsel isteksizlik eğer primer (birincil) ise organik bir neden olup olmadığı dikkate alınmalıdır. Yani kişinin ilk cinsel eyleminden bu yana cinsel ilgi azlığı veya yokluğundan söz ediliyorsa organik bir neden araştırılmalıdır.

Kadın ve erkekte cinsel ilginin azlığında eşle olan genel ilişki bozukluğunun rolü vardır.

İsteksizliği çözümlemede profesyonel yardım alınması önemlidir. Kişinin kendi bedeni ile barışması, mastürbasyon ve fantazileri kurmak onları eşle paylaşmak, cinsellik üzerine konuşmak, evlilikteki aksaklığın giderilmesi için ortaklaşa çaba harcamak, güven duygusunun güçlenmesi cinsel alana da yansıyacaktır.

Cinsellik ertelenmemesi gereken bir alandır. Bireyin kariyerinde, sosyal yaşamında, anne-baba kimliklerinde etkisi izlenir, bir bireyim duygusal doyum alanıdır. Olumlu etkiler yaşamın tüm alanları için itici güç oluşturur.

YAZAR

Klinik Psikolog – Ayşe Kayhan

TARİH

14 Nisan 2015
Related Projects