Kardeş Kıskançlığı

 

Kardeş kıskançlığı, aileye yeni bir bebek katılmasının doğal ve beklendik bir sonucudur. Bu doğal durumun bir krize dönüşmemesi ve yıllar sonra gülümsenerek hatırlanması mümkündür. Bunun için öncelikle ikinci bir bebeğe sahip olma kararını veren anne-babanın bebek geldikten sonra ilk çocuklarına nasıl davranacakları hakkında bilgilenmeleri, tutarlı, dengeli ve sevgi dolu davrandıklarında sorunların kolayca çözüleceğine güvenmeleri, sürece çok katkı sağlar.

 

Doğum  sonrası ile ilgili düzenlemeler vakitlice yapılmalıdır. Bu hem çocuk hem de anne-babanın kaygılarını azaltır. Eğer bu iş kardeşten sonraya bırakılırsa onu yerinden eden küçük bebeğe sevgiyle yaklaşmasını beklemek zordur. Çünkü kardeş kıskançlığı dediğimiz aslında annenin sevgisini, ilgisini kaybetme korkusundan başka bir şey değildir. Ebeveynin ve bütün yakın çevrenin hayranlık dolu ilgisi küçük bebeğe yöneldiğinde çocuk korkularında haklı çıktığını ve artık yeterince sevilmediğini düşünebilir. Sevgiyi kaybetme kaygısı bir yetişkin için bile çok zor ve travmatikken, bir çocuktan bu durumu yönetmesini beklemek haksızlık olur. Kardeş geldikten sonraki olumsuz davranışların çoğu dile getirilemeyen kızgınlığın, hayal kırıklığının ve artık eskisi kadar sevilmeyecek olma kaygısının ifadeleridir. Yapılacak şey  onu ne kadar çok sevdiğinizi ve anladığınızı söylemek ve  olumsuz duygularını, korkularını, kaygılarını, yargılayıp ayıplamadan  ifade etmesine fırsat vermektir. Bunun için ona örnek olabilir ve zaman zaman  ne kadar yorgun, kızgın ve çaresiz hissettiğinizi çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Böylece onu, olumsuz duygularını ifade etme konusunda cesaretlendirmiş ve örnek olmuş olursunuz.  Dile getirilen olumsuz duygular, anlaşıldıklarında ve yargılanıp ayıplanmadıklarında yıkıcı etkilerini yitirirler. Böylece öfkesini ifade edebilen bir çocuk yeni gelen kardeşi çok daha kolay kabullenebilecektir.

 

Bazı pratik öneriler;

 

–   Ana okuluna başlanacaksa ya da oda düzeninde bir değişiklik düşünülüyorsa  bu iş en az beş ay öncesinden yapılmalıdır. Böylece  çocuk evden uzaklaştırıldığı duygusunu yaşamaz.

– Anne, baba  ya da aile yakınları işbirliği yaparak çocuğa ayrılan zamanın mümkün olduğunca aynı kalmasına dikkat etmeli ve doğumdan önceki düzenin eskisi gibi sürmesi sağlanmaya çalışılmalıdır.

– Anne, babanın uygun gördüğü konularda, kardeşe dair verilecek kararlara katılması sağlanabilir.

– Eğer istekliyse kardeşi ile ilgili işlerde yardımı istenebilir. Yaptığı katkılar ve yardımlar abartılmadan takdir edilmelidir.

– Birlikte ilk çocuğun bebeklik albümlerine bakılarak aynı evrelerden geçtiği, ne kadar tatlı bir bebek olduğu ve ne çok sevildiğini anlatmak çok işe yarayabilir. Bazen bütün önlemlere rağmen sorunlarla karşılaşılabilir. Kardeşini kabul etmesi için ona zaman tanımak acele etmemek doğru olur. Ancak bu süreç çok uzar ve iştahta değişiklik, bebeksi davranışlar, parmak emme, alt ıslatma, aşırı öfkelenme gibi durumlar görülürse bir uzmana danışmak gerekir.

YAZAR

Psikolog – Sevtap Çakmakçı

TARİH

05 Haziran 2015
Related Projects