Evlilik terapisi, evlilik danışmanlığı, aile terapisi adına ne derseniz deyin evlilik artık terapistlerin öncelledikleri ve önemsedikleri çalışma alanlarının başındadır. Gerekçe muhtelif; artan boşanma oranları, evlilklerin başladığı için devam edemeyişi, mutluluk/haz çağında yaşıyor oluşumuz, birlikte ama yalnız oluşumuz ve niceleri.

Aile terapistlerinin bazısı aileyi anne-baba ve çocuk bütünlüğünde ve terapi odasında da birlikte görür. Aile terapistleri için  aslolan ailenin kendi içindeki koalisyonları, ilişki kurma biçimleri, duygu aktarım şekilleri, problem çözme biçimleri ve bunların aileye yansıyış şeklidir.

Evlilik terapistleri için ise başrolde aile bütünlüğünden ziyade evlilik vardır. Kadın ve adam, karı ve koca, anne ve baba kimlikleri merkeze evlilik konarak değerlendirilir. Duygusal, iletişimsel ve iktidarsal alanlar belirlenir, işlevsel olan ve olmayanlar ayrılır.

Evlilik uyumu denen mevzu ise bazen sağlıklı ve işlevsel iken bazen işlevsel olmayan uyumdan bahsedilir. Adam öfkelidir, kadın alttan alarak uyumlanır. Kadın söylenir, adam duymazdan gelerek uyumlanır. Uyum tadında ve işlevsel ise, uyumlanmak için kimliğimizden vazgeçmiyor isek şahanedir.

Boşanma, evlilik/aile terapisinin daima öncelikli başlığıdır. Başvuran çiftlerin önemli bir kısmı boşanmaya yakın mesafede iken gelirler. Dünyada ve bizde en yaygın boşanma nedenleri ise ihanetten başlar, şiddet, iletişimsizlik, köken aile krizleri,cinsel uyumsuzluk, sosyal/ finansal uyumsuzluk diye devam eder ve aslında sayılamayacak kadar çoktur.

Psikiyatrist Gülcan Özer

30 / 12 / 2015